Dünya genelinde her yıl yaklaşık 1.5 milyon, Türkiye'de ise 15 bin kadına jinekolojik kanser tanısı konuluyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Serkan Erkanlı, bu kanserlerin en yaygın görülen türlerinin rahim ağzı, rahim ve yumurtalık kanserleri olduğunu belirtiyor. Erken teşhis ve düzenli kontroller, bu kanserlerle mücadelede hayati önem taşıyor. Uzmanlar, hiçbir şikayet olmasa bile 21 yaşından sonra her kadının düzenli jinekolojik muayene ve tarama testlerini yaptırmasını öneriyor.
Rahim Ağzı Kanseri
-
Nedeni: Vakaların %99'undan fazlası, HPV (İnsan Papilloma Virüsü) enfeksiyonu ile ilişkilidir.
-
Belirtiler: En yaygın sinyalleri adet dışı kanamalar, cinsel ilişki sırasında veya sonrasında lekelenmedir.
-
Korunma ve Tarama: HPV aşısı, bu kansere karşı en etkili korunma yöntemidir ve 11-12 yaşlarında yapılması önerilir. Aşıya ek olarak, 21 yaşından sonra her 3 yılda bir Pap Smear testi ve 30 yaşından sonra HPV testi yapılması gerekir. Hastalık erken evrede teşhis edildiğinde tedavi şansı %95'in üzerine çıkmaktadır.
Rahim Kanseri
-
Belirtisi: En önemli belirtisi, anormal vajinal kanamadır. Adet kanamasının normalden fazla olması veya beklenmedik zamanda görülmesi bir uyarı işareti olabilir.
-
Tarama: Rahim kanseri için kabul görmüş bir tarama programı bulunmamaktadır. Bu nedenle, anormal kanama durumunda mutlaka jinekolojik muayene olunması gerekir.
-
Tedavi: Erken evrede tedavi başarı şansı %95'in üzerindedir.
Yumurtalık Kanseri
-
Belirtiler: Genellikle erken evrelerde belirti vermeyen bu kanser türünde, hastaların %60'ından fazlası ileri evrelerde karın şişliği ve hazımsızlık şikayetleriyle doktora başvurur.
-
Tarama: Yumurtalık kanseri için de standart bir tarama programı yoktur. Ancak, rutin jinekolojik muayeneler sırasında erken evrede teşhis edilebilir.
-
Tedavi: Erken evrelerde tedavi başarı şansı %90'ın üzerindedir.
|
