Bakan Göktaş: "Sosyal Medya Yasası Çıkarılmazsa Gelecek Kuşaklar Bize 'Nasıl Sessiz Kaldınız?' Diye Soracak"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Aile Eylem Planı'nın bir parçası olan ve yakın zamanda hayata geçirilmesi planlanan Sosyal Medya Yasası'na ilişkin sivil toplum kuruluşları (STK) temsilcileriyle İstanbul'da bir bilgilendirme toplantısı düzenledi. Bakan Göktaş, sosyal medyanın çocuklar üzerindeki ciddi tehditlerine dikkat çekerek, toplumsal bir seferberlik çağrısında bulundu.
Sosyal Medyanın Çocuklar Üzerindeki Olumsuz Etkileri
Bakan Göktaş, dijital dünyanın artık hayatın gerçekliği haline geldiğini ve çocukların farkında olmadan bağımlı hale geldiğini vurguladı:
"Yarınlarımız olan çocuklarımız, kendi bedenlerine küsmeye başlıyor. Tehlikeleri göz ardı ediyor, kişisel sınırlarını hiçe sayıyor... Aileler, eğitim kurumları ve sivil toplum kuruluşları olarak çok geç olmadan hep birlikte adım atmalıyız. Bu sorunlara çözüm üretmeliyiz."
Bakan Göktaş, yasanın çıkarılmasının zorunluluğunu tarihi bir analoji ile açıklayarak, bu düzenleme yapılmazsa $2050$ yılında gelecek kuşakların, "Çocukların sosyal medyada kumar, istismar ve bağımlılıkla karşılaşmasına nasıl göz yumdunuz?" diye soracağını belirtti.
Dijital Dünyadaki 5 Temel Tehdit
Bakan Göktaş, STK temsilcileriyle paylaştığı dijital dünyadaki tehditleri başlıklar halinde sıraladı:
-
Güvenlik Problemi: İnternete erişimi olan her $10$ çocuktan $6$'sının her gün tanımadığı kişilerle iletişim kurması. Çocukların gerçek hayatta ulaşamadığı uyuşturucuya sosyal medya aracılığıyla ulaşabilmesi.
-
Depresyon, Kaygı ve Özdeğer Eksikliği: Dünya Sağlık Örgütü'ne göre sosyal medya kullanımı, ergenlerde depresyon riskini %35 artırıyor. UNICEF'e göre, 14–17 yaş arası gençlerin %46’sı sosyal medya paylaşımları yüzünden kendini yetersiz hissediyor.
-
Siber Zorbalık ve Müstehcen İçerik: UNICEF’e göre, her üç çocuktan biri internette siber zorbalığa maruz kalıyor. Avrupa Komisyonu’na göre, 13–15 yaş arası çocukların %43’ü internette müstehcen içeriklerle karşılaşıyor.
-
Odaklanma Süresi ve Dikkat Dağınıklığı: Çocukların konuya odaklanma süresinin sekiz saniyeyi geçmemesi.
-
Bozulan Beden Algısı: Çocukların bedenlerinin ekranların hedefi haline gelmesi ve kendi bedenlerine küsmeye başlamaları.
Yasal Düzenleme ve Seferberlik Çağrısı
Bakan Göktaş, sosyal medyada "sınırsızlığın özgürlük değil, tehlike" olduğunu belirterek, yasal düzenlemelerle birlikte toplumsal bir hareket çağrısı yaptı:
-
Sınırsız Kullanıma İzin Verilmemeli: "Nasıl ki, gerçek hayatta çocuğumuza sınırsız tatlı ya da oyuncak vermiyorsak, sosyal medyayı da sınırsız kullanmasına izin veremeyiz."
-
Güçlendirme Mekanizmaları: Zorbalığa ve istismara uğrayan çocuklar için etkili mekanizmalar oluşturulacağını, öğretmen, idare ve ailelerin güçlendirileceğini ifade etti.
-
Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi: Türkiye’nin bu sözleşme ile tüm dünyaya öncülük ettiğini hatırlattı. Sözleşmenin; çocukların üstün yararını, kişisel verilerin korunmasını, çevrim içi şiddet ve istismara karşı etkin koruma mekanizmalarını güvence altına almayı amaçladığını ve toplumsal bir seferberlik çağrısı niteliğinde olduğunu belirtti.
Toplantı sonunda, Bakanlık uzmanları "Sosyal Medya Yasası ve 16 Yaş Altına Yönelik Düzenleme" konulu bir sunum yaptı ve katılan STK temsilcileri Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesini imzaladı. |
